KAHRAMANMARAŞ’ta Arif Atıcı (57), bağırsak tümörü nedeniyle özel bir hastanede tedavi gören eşi Seher Atıcı’nın (54) beyin sarsıntısı ve jeneratörlerin çalışmaması nedeniyle hayatını kaybettiğini öne sürerek suç duyurusunda bulundu. Hastane yetkilileri ise ihmal iddialarını yazılı bir açıklamayla yalanladı.
Kahramanmaraş’ta yaşayan Seher Aıcı, 26 Ocak’ta özel Sular Akademi Hastanesi’nde bağırsak tümörü nedeniyle ameliyat oldu. Bir süre sonra taburcu edilen Aıcı, ameliyat dikişlerinin kopması nedeniyle 3 Şubat’ta tekrar hastaneye kaldırıldı. Ağır bakım servisinde tedavi altına alınan 4 çocuk annesi Aıcı, 6 Şubat’ta meydana gelen deprem nedeniyle hastaneye kaldırıldı. Depremin 5. gününde hayatını kaybeden Atıcı, otopsi işlemlerinin ardından toprağa verildi.
Seher Atıcı’nın eşi Arif Atıcı ve çocukları, hastanenin ihmali olduğu iddiasıyla savcılığa suç duyurusunda bulundu. Süreci anlatan Arif, “26 Ocak’ta eşimi bağırsak tümörü nedeniyle ameliyat ettirdik. Eşim 1 Şubat’ta taburcu oldu. Özel hastane olduğu için yüklü bir para ödedik. 3 Şubat’ta eşim tekrar rahatsızlandı. Hastaneye götürdük ve tekrar ameliyat oldular.’ Başka bir yere sevk ettik. Depremin 5. gününde eşinin ölüm haberini aldıklarını belirten Aıcı, “Bize 5 haber verdiler. günler sonra. Cenazemizi kendi ellerimizle aldık. kil yok. Bizi aradılar ve ‘hastanız vefat etti, alın’ dediler. Sabah 08:00’de gittik. Oğlum yoğun bakımdan eşime bağlı olan hortumları kesti. Diğer hasta sahipleri de gelip cenazelerini aldı. Olay yeri savcısı onu gömmedi. İsimli Tıp’a gönderdi. Hakkımızı arıyoruz. Burada kesinlikle bir eksiklik var. Bu bir doğal afet, ama bu kadar sorumsuzca olmaz. Bu hastaneye binlerce dolar ödedim. Biz yaşadık, başkaları yaşamasın. Bu hastane için gerekli kovuşturmanın yapılmasını talep ediyorum.” Hiçbir şeyi yoktu. Nasılsa deprem günüydü. Depremden önce her gün hastanedeydim. İçerideyken birbirimizi göremezdik. yoğun bakım.” Devam ettik. Deprem günü sabahın erken saatlerinde, nöbetçi grubumuz ve görevde olmayan çalışanlarımızla birlikte, kişisel güvenliği göz önünde bulundurarak, hastalarımızın sağlıklı bir şekilde nakledilmesi için elimizden gelenin en iyisini yapmaya çalıştık, yine depremin yarattığı imkansızlıklar-zorluklar ortasında. Takdir edersiniz ki telefonla bağlantının veya karayoluyla ulaşımın mümkün olmadığı bir günde hastalarımızı kendi özel araçlarımızla tedavi olabilecekleri uygun hastanelere yerleştirmeye çalıştık, şehirdeki hastane imkanları çok fazla. deprem nedeniyle sınırlı, bir yandan da çok sayıda hasta var. Hastanemiz fiziki olarak hizmet veremediği için KSÜ, Kadın Doğum-Çocuk Hastanesi ve NFK Kent Hastanesi’nde personelimiz hastalarımıza ve diğer hastalarımıza imkanları ölçüsünde hizmet vermeye devam etmiştir. Birçok çalışanımız beyin sarsıntısı nedeniyle hayatını kaybetti, birçoğunun ailesi zarar gördü ve ailelerinden bilgi alamamalarına yani afet mağduru olmalarına rağmen önceliği hastalarına verdiler ve iyi niyetle ellerinden gelen gayreti gösterdiler.” Açıklamanın devamında şu ifadelere yer verildi:
“Bu depremde on binlerce insan öldü. Depremin yarattığı çaresizlik tüm insanlığı bazı alanlarda yetersiz bıraktı. Görevi insanları kurtarmak olan sağlık çalışanlarının bazı canları keyfi ve sorumsuzca ihmal etmesi mümkün değil. ve artçı sarsıntılar birçok kişi ve kuruluşun belirli hizmetleri istediği gibi sunmasına neden olmuştur.Hastanemizde teknik donanım olarak her biri tüm hastaneyi besleme kapasitesinde 2 adet jeneratör bulunmaktadır.İlk depremden sonra devreye girmiştir.Ancak, devam eden artçı sarsıntılardan sonra elektrik panosunun zarar görmesi nedeniyle devre dışı kaldı.Bunu takiben bir süre UPS cihazları sisteme destek vermeye başladı.Artçı sarsıntılar devam ederken bahsettiğiniz hastayı ameliyat eden doktor arkadaşımız, binaya girdi ve hastayı muayene etti ve hayatını kaybettiğini gördü. Bu nedenle sevk edilmedi. Vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet, geride kalanlara başsağlığı diliyoruz.”
